2 BİN ÇİFTÇİ ‘İYİ TARIM İYİ GELECEK’ DEDİ, MİGROS 2010’DA RAFLARINI SERTİFİKALI MEYVE-SEBZE İLE DOLDURUYOR

07-01-2010

T.C TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI’NIN TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK YAŞ MEYVE SEBZE PERAKENDE SATIŞ KANALI OLAN MİGROS İŞBİRLİĞİ İLE YÜRÜTECEĞİ ‘İYİ TARIM UYGULAMALARI’ PROJESİ İLE TÜRK PERAKENDE SEKTÖRÜNDE BİR İLKE İMZA ATILACAK

2 BİN ÇİFTÇİ ‘İYİ TARIM İYİ GELECEK’ DEDİ, MİGROS 2010’DA RAFLARINI SERTİFİKALI MEYVE-SEBZE İLE DOLDURUYOR



T.C Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın başlattığı ‘İyi Tarım Ürünleri’ uygulamasıyla büyük bir işbirliğine imza atan Migros’ta tüm meyve ve sebzeler sertifikalı olarak satılmaya başlandı. Migroslar aracılığıyla tüketici ile buluşacak olan ‘İyi Tarım Ürünleri’ logolu meyve ve sebzelerle ilgili işbirliğinin detayları, önümüzdeki günlerde T.C Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ve Migros Ticaret Yönetim Kurulu Başkanı Bülend Özaydınlı’nın katılımıyla düzenlenecek bir toplantıda açıklanacak.

Türkiye’nin Avrupa Birliği ile uyum sürecinin adımlarından biri olarak Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından başlatılan “İyi Tarım Uygulamaları”, Türk tarımında çığır açacak bir dönemin de başlangıcı oluyor. 1997’de Avrupa’da oluşturulmaya başlanılan ve halen tüm dünyada en yaygın kabul gören GLOBALGAP normlarının ülkemiz tarımı için de aynen geçerli olması anlamına gelen ‘İyi Tarım Uygulamaları’ Türk tarımında büyük bir değişimin temel kilometre taşı olacak.

Tarım Bakanlığı ile perakende sektörünün lider kuruluşu Migros, ‘İyi Tarım Uygulamaları’ için tarihi bir dönüşüme imza attılar. Tarım Bakanlığı’nın ‘İyi Tarım Uygulamaları (İTU)’ adı ile düzenlediği standartlara uygun üretim yapmayı seçen ve Migros ile sözleşme imzalayan çiftçiler, bundan böyle ürettikleri yaş meyve sebzenin tamamını Migros’lara satacak. Migros 55 yıldır, sattığı malları sağlık ve güvenilirlik açısından sıkı denetimden geçirirken, bu yeni standartlar ile meyve sebzenin tamamı üretimden sofraya kadar kayıtlı hale geliyor.

Migros’un sadece İTU sertifikalı üreticiden ürün satın alma kararı ile birlikte yaklaşık 2 bin çiftçi , “İyi Tarım Uygulamaları “ standartlarına göre üretim yapmaya başladı.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın başlattığı ve yaş meyve sebzede AB standartlarını yakalayan ‘İyi Tarım Uygulamaları’ çalışmasında, tüketici için artık meyve sebze tamamen sağlıklı ve güvenilir oluyor. ’İyi Tarım, İyi Gelecek‘ sloganı ile yola çıkan Tarım Bakanlığı ve Migros, Türk tüketicisinin en iyi tarım ürünlerini güvenle almaları için ülke çapında bir seferberlik başlattı. Bu seferberlik, hem gelecek nesillerin sağlıklı beslenmesi, hem de Türkiye’deki tarım arazilerinin daha verimli ve üretken olmasını hedefliyor.

55 yıllık Migros kalite garantisinin devamı: Bu logonun peşini bırakmayın!
Migros, 55 yıldır kalite sistemleri ile güvenilir gıda ve ürünler sunmak için kendi denetim mekanizmalarından geçirdiği sağlıklı gıdaları müşterilerine sunuyor. Bugüne kadar meyve sebzede pestisit analizleri, hormon analizleri, izlenebilir ürünler gibi pek çok uygulamayı ilk kez başlatan Migros, raflarındaki meyve sebzelerin tamamının ITU standartlarında üretilmesi kararı ile hem çiftçiyi hem dünya standartlarında tarımı hem de tüketicilerin sağlık önceliğini destekliyor. Tüketiciler bundan böyle Migros raflarında yer alan tüm meyve sebzelerde ‘İyi Tarım Ürünleri’ logosunu görerek en sağlıklı meyve sebzeyi alabilecekler.

Türk çiftçisinin standartları yukarılara taşınacak
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Türk çiftçisinin hem verimlilik hem de kalite odaklı üretim yaparak, dünya standartlarını yakalamasını hedefliyor. Bu hedef için ‘İyi Tarım Uygulamaları‘ ürünün güvenliği kadar üretim şartları, çiftçinin gelişimi gibi pek çok unsuru da içerip tamamen kayıtlı hale sokarken, Türk tarımının dünya ölçeğinde gelişmesini sağlayacak. Türk perakende sektöründe en büyük meyve sebze satış hacmine sahip kanal olarak, yılda 270 bin ton yaş meyve sebzeyi tüketicilere ulaştıran Migros ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, ’İyi Tarım Uygulamaları’ sayesinde Türk çiftçisinin dünya standartlarında üretim yapması ve ürettiği ürün için toplumdaki bilincin artması yoluyla talebin yaratılmasını hedefliyor. Bu noktada, Türkiye’nin 70 ilinde mağazası olan lider bir kuruluşun alıcı konumuna geçmede öncülük yapması, çalışmanın başarısına önemli katkılar sağlayacak.

Üretici sayısı arttıkça, uygulama tüm formatlara yayılacak
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın Türk tüketicisine dünya standartlarındaki tarım ürünlerini sunma iradesi doğrultusunda , Migros’un yenilikçi anlayışı büyük bir dönüşüm hamlesi başlatıyor. Yeni dönemde İyi Tarım Uygulamaları’na uygun üretim yapan 2 bin üreticiden alım yapan Migros Ticaret, satın aldığı meyve-sebzeyi ilk etapta Migros ve Macrocenter mağazalarından tüketicilerine ulaştırıyor. İTU sertifikalı üretici sayısı arttıkça, diğer Migros Ticaret formatlarında da bu ürünler yer alacak.

Yılda 130 bin ton İTU’lu meyve sebze müşteriyle buluşacak, ürünler verimlilikle ucuzlayacak…
Türkiye geneline yayılmış olan Migros mağazalarında, halen yılda toplam 270 bin ton meyve sebze alımı yapılıyor. Bundan böyle mağazalarındaki meyve sebzeyi İTU sertifikalı üreticilerden alacak olan Migros, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile işbirliği yapan kuruluşlar arasında en büyük alıcı perakende kanalı olarak, Türkiye’nin dört bir yanındaki bu normlara uygun faaliyet gösteren üretici için de önemli bir adres olacak. Yıllık 130 bin ton ITU’lu meyve sebze tüketici ile buluşacak. Sertifikalı çiftçilerin hacmi genişledikçe Migros tüm alımını sertifikalı ürünlerden gerçekleştirecek. Migros’un bu büyük alım ve pazar gücü sayesinde, meyve sebze fiyatlarında bir yükselme olmayacağı gibi, yarattığı verimlilik ile çiftçiler daha ucuz fiyatları sağlayabilecekler.

’İyi Tarım Uygulaması‘ tamamen sağlıklı sebze meyve demek: İyi tarım, iyi gelecek
Migros’un sadece İTU sertifikalı üreticiden ürün satın alma kararı ile birlikte yaklaşık 2 bin çiftçinin üretiminin tohumdan sofraya kadar tüm süreci kayıt altına alınıyor. Meyve sebzede ilaç kalıntısı, toprak ve su analizi gibi sorgu ve kayıtların zorunlu olduğu bir standart getiren ve denetleyen ITU, böylece denetimli ve kayıtlı üretimi sertifikalandırıyor. Sertifika sürecindeki rutin kontroller sayesinde meyve sebzede sağlık ve standartlara uygunsuzluk riski en aza ineceği için, meyve sebze üreticilerinin ihracat potansiyelleri de artacak.

Tarlaya toprak ve su analizi yapılıyor, işçi sağlığı kontrol altında tutuluyor
Sadece Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından yetkilendirilen kuruluşların inceleyip sertifika verdiği üreticilerden meyve sebze satın alacak olan Migros’un tüketicilerine sunacağı ürünlerde sağlık açısından tüm denetimler yapılıyor. Ürünlerin üretiminde çalışan personel için de bir dizi prosedürün yerine getirilmesi gerekiyor. Sertifika sahibi üreticilerden çalıştırdıkları personelin tamamını kayıt altına almaları beklenirken; tümü zorunlu rutin sağlık muayenesinden geçiriliyor. Migros raflarına ürünlerini verecek olan üreticinin tarla ve tesisi ise, rutin kontrollerden geçirilirken, tarlada çalışan tarım işçisinin sağlık kontrolleri de düzenli olarak gerçekleştiriliyor.

Tarlada yapılan her işlem için çevre dostu güvencesi aranıyor
Migros raflarına gelen İTU standartlı ürünlerin üretim aşamasında yapılacak her işlemin, çevreye olası zararı araştırılıyor ve çevreye zarar verebilecek uygulamanın önüne geçiliyor. Tarlalarda kullanılan tüm ambalaj ve kutular, atıklar, özel konteynerlarda toplanarak, etkin bir atık yönetimi sistemi ile değerlendiriliyor. Böylece toprağın verimi ve bereketi korunarak, gelecek nesiller için sağlıklı bir çevre sağlanıyor.

İYİ TARIM UYGULAMALARI HAKKINDA BİLGİ VE NOTLAR

TARLADAN SOFRAYA BÜYÜK DEĞİŞİM

Tarım Bakanlığı’nın ‘Güvenilir tarım, güvenilir gıda’ için başlattığı İyi Tarım Uygulamaları (İTU) sistemi; 1997 yılında Avrupa Birliği ülkelerinde EuropeGap adı ile başlayan, ardından GlobalGap adını alan standartların Türkiye’ye uyarlanmasını kapsıyor. Sistem, tarım ürünlerinin en yüksek besin ve hijyenik değerde tüketiciye ulaşabilmesi için 236 farklı kriterin yerine getirilmesini öngörüyor. Buna göre; üretimin her aşaması kayıt altına alınırken, üreticinin tarlaya atılacak tohumun seçiminden toprakta üretimin yapılmasının çevreye olası etkisine, kullanılacak ilacın standardından tarlada çalışan işçilerin sağlığına kadar çok sayıda kritere uygun hareket etmesi temin ediliyor. Türk meyve sebze üreticisinin özellikle dış pazarlardaki gücünü artırmak için sistemi hayata geçiren Tarım Bakanlığı, sistemin yaygınlaşması için etkin çalışmalar yürütüyor.

  • Tüm ürünler kayıt altına giriyor
  • Her ürün, her üreticide hasat öncesi pestisit (zirai ilaç kalıntısı) analizine tabi tutuluyor
  • İlaç kalıntısı Türk Gıda Kodeksi değerlerine göre inceleniyor.
  • Sulama sularının kimyasal ve mikro biyolojik analizleri yapılıyor
  • Sadece sağlıklı üretim için gerekli bakanlık tarafından izin verilen (ruhsatlı) tarım ilacı kullanılıyor, gelişi güzel zirai ilaç kullanılamıyor, programlı ve standartlara göre kullanım zorunlu kılınıyor
  • Tarım işçileri tarlada çalışırken özel kıyafetler giyiyor, özellikle ilaçlamada kişisel korunma önlemler alınıyor, ilaçlama yapılırken koruyucu elbise, maske giyiliyor. Tarım işçilerinin yemek yiyebilecekleri ve dinlenebilecekleri temiz alanlar oluşturuluyor.
  • Çevreye duyarlı uygulamalar zorunlu kılınıyor… Atıklar, ambalajlar, kutular toplanarak, çevreye zarar vermeden imha ediliyor; toprak ve su kaynaklarının temiz kalması sağlanıyor
  • Tarım işçilerine hijyen, ilk yardım, gübre, ilaç kullanımı eğitimleri veriliyor
  • Üreticinin birim alandan en yüksek verim ve kaliteyi yakalayabilmesi için bir tarım danışmanı gözetiminde faaliyetlerini sürdürmesi bekleniyor, ayrıca üretim öncesi toprak ve su analizleri yapılarak optimum verimi sağlayacak gübreleme ve sulama programı sağlanıyor.
  • İTU sitemine dahil olan meyve sebze veya örtü altı üreticilere Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ; alan bazlı hibe desteğinin yanında Ziraat Bankası’ndan ve Tarım Kredi Kooperatifleri’nden düşük faizli ucuz kredi desteği veriyor
  • Üreticinin doğru gübre, ilaç ve fide kullanması, bu yolla verimini artırması böylece daha az masrafla üretim yapması sağlanıyor
  • İTU ile üretim yapanlar, ihracatta ilaç kalıntısı sorunu ile karşı karşıya gelmediği için ihracat potansiyeli artıyor