“SADECE MİGROS’TA’’ DİYEREK ÇİFT HANELİ BÜYÜMEYİ ARTIRACAK

16-02-2012

“SADECE MİGROS’TA’’ DİYEREK ÇİFT HANELİ BÜYÜMEYİ ARTIRACAK

Migros Ticaret A.Ş. 2012’de ‘Sadece Migros’ta kavramının desteğiyle çift haneli büyümeyi artıracağını, 2012 yılını 6.4 milyar TL ciroyla kapatmayı hedeflediğini açıkladı. 2011 yılında Migros Grubu sektör ortalamasının üzerinde performansla yüzde 11’lik büyüme sağlayarak, 720 mağazası ile Türkiye’de bulunan 19 milyon hanenin 12 milyonuna erişmiş durumda. Migros Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Özgür Tort, araştırma verilerine göre tüketicinin Migros Grubu’nu farklılaşan bir yere konumlandırması ve söyleme dönüştürmesi ile oluşan ‘Sadece Migros’ta kavramının, Türk perakende sektörüne Migros’un kazandırdığı yenilikler ve farklı alışveriş deneyimiyle örtüştüğünü vurguladı. Yeni yeniliklerin 2012 başından itibaren hızla hayata geçtiğini ve süreceğini açıklayan Tort, özgün markalarda bir adım ileri giderek 3 farklı seri yarattıklarını, perakendecinin özgün markalara rahatça kendi markasını vermesinin cesaret isteyen bir adım olduğunu belirtti. Türkiye’de ilk kez tedarikçi ile birlikte çalışarak, yaşam izlerinden yola çıkan temalı üretim kavramının, 2011’de ‘Nostalji’ kampanyası ile başlatıldığını söyleyen Özgür Tort, 2012’ye ise yine iddialı bir tema olan ‘AnadoluM’ ile giriş yaptıklarını açıkladı.

Migros Ticaret A.Ş, 2011 yılında açıkladığı süpermarkete odaklı büyüme stratejisini 2012 yılında ‘Sadece Migros’ta kavramıyla güçlendirecek. Migros Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Özgür Tort’un ev sahipliğinde gerçekleşen basın toplantısında, ‘Sadece Migros’ta kavramının detayları, yeni Migros marka serileri, Türkiye’de ilk kez tedarikçi-perakendeci tematik üretimin ikinci halkası olan yeni ‘AnadoluM’ dönemi, 2011 yılı iş sonuçları ve Migros Ticaret A.Ş.’nin 2012 hedefleri basın mensuplarıyla paylaşıldı.

“Tüketicinin ‘Sadece Migros’ta kavramı; Migros’un perakendede farklılaşma ve yeni keşiflerde iddiasını özetliyor”


‘Sadece Migros’ta kavramının tüketicilerin Migros’la özdeşleştirdiği, Migros’a layık gördüğü bir kavram olduğunu belirten Özgür Tort, perakende ile ilgili pek çok verinin, çeşitli dönemlerde yapılan araştırmalarla ete kemiğe büründüğünü; yapılan tüm araştırmaların tüketicinin Migros’u ayrıştırarak, farklı bir yerde gördüğünü ortaya koyduğunu söyledi. Özgür Tort, “Sektördeki indirim marketleri, süpermarketler, hipermarketler şu veya bu özellikleri ile birbirinden farklılaşır. Ancak müşteri bakışını yansıtan bu tür konumlama haritalarında, belli formatlar hepsi birbirinin yakınında dururlar. Müşteri onları birer grubun içinde görür, tamamını rahatlıkla bir daire içine alabilirsiniz. Bu araştırmalarda her zaman bir tek Migros ayrışmış bir yerde durur ve bazı özellikleri ile gruplardan farklılaşır. İşte Sadece Migros’ta diyerek ifade ettiğimiz kavram, tüketici dünyasından bakışı yansıtan, Migros’un 58 yıldır farklılaşma ve yeni keşiflerdeki iddiasını özetliyor” dedi.

“Perakende sosyoloji ve matematiğin bir bütünüdür, ‘Sadece Migros’ta 8.5 milyon hanenin beklentileri ve trendlerini okuyoruz; sorunsuz, mutlu bir akşam yemeği satıyoruz”


Perakendeci markaların, bütün markaların müşterilerle buluşturulduğu büyük bir dünya olduğu için diğer markalardan ayrıştığını belirten Özgür Tort, “Bu dünyada, gıda ve ihtiyaç malzemeleri markalarından finans ve teknoloji markalarına kadar her alanda; lojistik ve enerji kaynaklarının bütünü, çok dinamik biçimde ve birlikte kol kola hizmete dönüşür. Perakendeci marka; müşterinin yaşamında beslenme, eğlenme, keyif alma, merak giderme gibi alışverişin milyonlarca nedenine cevap vermek üzere pek çok markayla birlikte çalışır. Müşteri bu dünyadan içeri girer ve sadece ihtiyaç için alışveriş yapmaz” dedi.

Perakendenin sosyoloji ve matematiğin bir bütünü olduğunu ifade eden Tort, müşteriye ‘Sadece Migros’ta dedirten en önemli farklılığı bu bakış açısını yakalayarak yarattıklarını belirtti. “Perakende ne sadece görülenin yorumlandığı, ne de sadece matematik hesabıyla ilerlenecek bir alandır. Biri eksik, diğeri fazla olamaz. İşin aslı; müşterinin söylemediğini duymak, sessiz kaldığı noktada dahi ihtiyacını hissetmektir. O ihtiyacı karşılayabilecek sistem bir matematik, bir hesap gerektirir” diyen Tort, şöyle devam etti: “Örneğin biz reyona koyduğumuz tavuğu asla sadece tavuk olarak görmeyiz. O tavuk aynı zamanda ailenizle sağlıklı, mutlu bir akşam yemeği demektir. İşte bu noktada biz sadece tüyleri temizlenip poşete konmuş tavuk değil; hijyen, besin değeri, saklama koşulları, lezzeti ve uygun fiyatı ile sorunsuz bir akşam yemeği için birçok alternatif ürünü bol çeşitle sunmak üzere çalışırız. Bütün bunlar bir sürecin ürünüdür ve ‘Sadece Migros’ta diyebileceğimiz söylemimizi destekleyen temel unsurlardır.’’

“Türkiye’deki 19 milyon hanenin 12 milyonuna penetrasyonumuz var, bu topraklarda 58 yıldır müşterimizi tanıyor ve keşfediyoruz, alışverişin haritasını çıkarıyoruz”


Türkiye’de toplam 19 milyon hanenin 720 mağaza ile 12 milyonuna dokunabildiklerini ifade eden Özgür Tort, bundan çok daha önemli olan ve ‘Sadece Migros’ta olan bir özelliğe dikkat çekti: “Migros Grubu’nda 8.5 milyon hanenin alışverişini sistemle analiz edip öngörü için kullanıyoruz. Üstelik bu veri ile sadece belirli ürünlerde değil; Türk sofrasında çok ağırlıklı olan etten şarküteriye meyve sebzeye kadar çok geniş bir alanda tüm alışveriş trendlerine hakim olabiliyor, alışverişin haritasını çıkarıyoruz. İşte ‘Sadece Migros’ta olan bu özellik bizi yeni keşiflere yöneltiyor. Örneğin et veya çay alanların çoğunun yanında ne aldıklarına da bakarak, soslu eti ya da çubuk tarçınlı çayı alternatif olarak sunuyoruz” dedi. Bu üstünlüğün müşteriyi daha iyi anlayarak, ihtiyaca uygun ürün ve hizmeti sunmalarını, böylece onlara daha da yakınlaşmalarını sağladığını söyleyen Özgür Tort, “Bunu Money Club sayesinde yapabiliyoruz. 70 terabyte veri ve 223.6 milyon işlemle Money Club ile müşteri beklentilerini okuyoruz. Bu yaygınlıkta, bu etkiyi yaratabilmek ‘Sadece Migros’ta mümkün olabiliyor. 58 yıldır bu topraklarda müşterimizi tanıma özelliğimiz, ‘Sadece Migros’ta keşiflerden enerji bulmamızla alakalıdır” dedi.

“Müşteri hem elle tutulur yenilikler hem de farklı alışveriş deneyimi için ‘Sadece Migros’ta diyor”

Müşterinin ‘Sadece Migros’ta demesinin ardındaki unsurlardan birini; “Migros’un müşteriye sunduğu elle tutulur, gözle görülür, sadece Migros’ta bulunabilecek her şey” olarak açıklayan Tort, bunları şöyle sıraladı: “İlk özgün marka, periyodik Migroskop indirimleri, kredi kartı kullanımı, barkod sistemi, meyve sebzenin kasada tartılması… Ardından sadakat kartı, sanal market, kiosklar... Hemen düne bakarsak ‘Sadece Migros’ta hayatımızda artık Money Club, Jet Kasa, kasadan her türlü fatura ödemesi için Kolay Vezne, Çevreci Kiosk, cep telefonundan barkod okutarak sipariş verme imkanı sunan Mobil Market var. Bunlar Türk halkının hak ettiği modern perakende enstrümanlarını birçok gelişmiş ülkeden önce Türkiye’de hayata geçirdiğimizi ortaya koyan örnekler. Bize enerji veren iddiamız; yeniliklerin sürekli, ilk olarak Sadece Migros’ta olmasıdır. Örneğin hemen 2012 yılı başında hayata geçirdiğimiz gibi; nasıl ki ekmeğimizi elletmiyoruz, ‘Sadece Migros’ta kredi kartımızı da kimseye elletmiyoruz“ dedi. Migros Grubu 2012 yılı başından itibaren, tüm kredi kartı cihazlarında Garanti ve Yapı Kredi Bankası işbirliği ile temassız ödeme imkanı da olan paypass sistemine geçtiğini, böylece müşterilerin ödeme sırasında kredi kartlarını kendileri okutarak, kimseye elletmeden şifresini gireceğini açıkladı.

“Migros Grubu’nda müşteri kendini güncel hisseder, ne az çeşitle kısıtlar, ne çok çeşitle bunaltırız…”

Özgür Tort, mağazalarda büyüklüklerine göre 3500 ile 20 bin arasında çeşit sunarak, tam kararında bir yelpaze ile müşterinin karşısına çıktıklarını söyledi. Sadece 2011 yılında 11.000 yeni ürünü raflara eklediklerini ifade eden Tort, “Müşterimizin ne az çeşitle seçim hakkını kısıtlıyoruz, ne de çok çeşitle kafasını karıştırıyoruz. Tam kararında çeşit sunuyoruz” dedi. Migros’un 652 ihtiyaç birimi tespit ettiğini vurgulayan Tort, ürün seçiminde müşterinin beklenti ve ihtiyaçlarını karşılama yetenekleri sayesinde ‘tam isabet’ yakalayabildiklerini söyledi. Migros mağazalarında müşterinin kendini güncel hissettiğini ifade eden Özgür Tort, “Örneğin son dönemde yoğun olarak gündemde olan diyet programlarını düşünün. Günceli takip eden ve bunu reyonlarına yansıtan Migros için odak, hızlı bir şekilde sağlıklı beslenme ile ilgili ürünlere kaydı.

 

Hiçbir dönemde son günlerdeki kadar, kivi, mantar, ananas, yöresinden tedarik edilen özel kuruyemiş, bakliyat satmadık. Müşteri en hesaplı yumurtayı da, dünyada ‘cage free’ olarak adlandırılan, serbest doğal ortamda Elazığ’da üretilen yumurtayı da bizde buluyor. Bunlar Sadece Migros’ta kavramının temel unsurlarıdır” dedi.

“Bizim Mona Lisa’mız yeşillikler, domateslerdir. Bizde reyoncu kolilerle değil, müşterilerle konuşur”

Müşterilerin alışveriş yaparken, hayatına ve beklentilerine ne katıldığına baktığını belirten Tort, “Alışveriş mutluluktur. Müşterimiz mağazadan içeri girdiğinde öncelikle ihtiyaçları için geliyor, ama ihtiyaçlar yanında bir atmosfer, bir farklı hizmet, yenilikçi bir uygulama, değişik, yeni çıkmış bir ürün veya yeni bir öneri bulmak üzere de geliyor” dedi. Tort, “Müşteri azarlanmak, umursanmamak, yorulmak için değil; güven için, hesaplı olmak için, seçme imkanı ve kolaylık için gelir. Bu yüzden bizde önce reyonlar ve ürünler konuşur. Bizim Mona Lisa’mız yeşillikler, domateslerdir“ dedi. Migros olarak tüketicinin ne aradığını bilerek hangi ürünü, hangi çeşitte rafa dizeceklerini bildiklerini söyleyen Tort, “Reyon işi bir sanattır ama bilgi ve teknikle birleşmiş bir sanattır. Migros’ta bu iş için çok eğitimli bir kadro aynı zamanda merkezden yönetilen bir sistematik çalışma var’’ dedi. Tort, şu noktalara dikkat çekti: “Biz çalışanlarımızın yetkinliği ve uzmanlığıyla da fark yaratmaya odaklıyız, iddialıyız. ‘Sadece Migros’ta reyoncular kolilerle değil, müşterilerle konuşur. Önerisel satış bizim çok önem verdiğimiz bir konudur. Reyon görevlilerimizin müşteri ile teması, sektör standardının %50 üzerindedir” dedi.

“Özgün markayı Türkiye’de ilk kez yaratan Migros Grubu, bir adım ileri giderek 2012’de 3 ayrı seri yarattı”

Türkiye’yi private label yani özgün markayla tanıştıran Migros, yakın dönemde ‘Sadece Migros’ta kavramına paralel olarak bir adım ileri gitti ve 3 farklı seri yarattı. Özgür Tort, “Ben dahil 16 bin çalışanımız, aynı zamanda da müşterilerimiz aşçı önlüğünü giydi, bu ürünlerimizi denedi. Belirlediğimiz 350 panelistle çalıştık. Tatlarıyla, kokularıyla her biri tek tek değerlendirildi. Ve 3 güçlü seri yarattık” dedi. Tort, bunları şöyle sıraladı: “Özellikle sağlıklı yaşam odaklı ürünlerle M Life serisi raflardaki yerini aldı. Özel aromalı lezzetler ve kokularla, ileri beklentilere hitap eden M Selection serimiz ve temel gıdalarda Migros marka ürünlerimiz çok iddialı” dedi. Temel ürünlerde hakkını vererek ucuzluk vaat ettiklerini ifade eden Tort, temel maddelerde içerikten ve kaliteden taviz vermeden ucuzluk sağlamaya odaklandıklarını açıkladı. Özgür Tort, “Mış gibi değil, tadıyla, besin değeri ve hijyeni ile güvenerek kullanılabilecek ürünler sunuyoruz. Perakendecinin özgün markaya markasını vermesi cesaret işidir. Markamızı verdiğimizden, bizim için çok hassas bir konudur bu. Hakkını vererek ucuzluk sağlamakta çok iddialıyız, yeni müşteriler kazanacağız” dedi.

“Türkiye’de ilk kez tedarikçi ile birlikte temalı üretimi başardık, 2012 ‘AnadoluM’ dönemi ile başlıyor”

Özgür Tort, ‘Sadece Migros’ta kavramının arkasında, paydaşlarla tam entegrasyonun bulunduğunu vurgulayarak; perakende üçgeni olarak tanımladıkları entagrasyonda çalışan, tedarikçi ve müşterilerle uyumlu bir yönetimden bahsetti. Tort, işlerinin uzmanı çalışanların başrol oyuncusu, en önemli yardımcı oyuncuların tedarikçiler ve seyircilerin de müşteri takdiri olduğunu, senaryonun çok dinamik ve interaktif biçimde yönetildiğini ifade etti. Tort, şöyle devam etti: “Tedarikçilerle bütünleştik. Türkiye’de ilk kez temalı dönemler için ‘Sadece Migros’ için üretim yapıldı. Temalı dönem bizim için belli ürünleri yan yana dizmek değil, tedarikçi ile kol kola bir döneme özgü yeni ürünler üretip sunmaktır. Tüketicilerin yaşam izlerinden yola çıkarak, öyküsü olan, konuşturan ürünler ve fiyatlar sağladık. 2011 yılı sonunda ilk kez tanıttığımız bu yeni dönemde, ‘Nostalji’ çok başarılı sonuçlar verdi. Tedarikçiler heyecanlandı, müşteriler beğendi, çalışanlar sahiplendi. 2012’ye Türkiye’nin özünden yola çıkan, ortak değerimiz olan çok kuvvetli bir yaşam iziyle, çok kuvvetli bir temayla, AnadoluM ile iddialı başlıyoruz” dedi. AnadoluM döneminin değerler, lezzetler, tasarruf özellikleri, Anadolu sembolleri, desenleri, yöresel tatları ile ‘Sadece Migros’ta’ 16 Şubat tarihinde başladığını açıklayan Tort, ‘‘Özel AnadoluM sembollü ve hediyeli markalar, Niğde’nin ahududulu gazozu, İzmir’in Kırıtaklar tulumu, Şemdinli’nin balı, Afyon’un kaymağı, Osmanlı şırası gibi yerel lezzetler tüm Türkiye ile buluşacak’’ dedi.


“2011’de hizmet farkımız kaldıraç oldu, yüzde 11 büyüdük; sektör performansının üzerine çıktık. ‘Sadece Migros’ta diyerek çift haneli büyümeyi artıracağız”


Toplantıda Migros’un 2011 sonuçlarını da basın mensuplarıyla paylaşan Özgür Tort, 2011’de başarılı bir sene geçirdiklerini söyledi. “2011’de içinde bulunduğumuz sektör yüzde 10 büyürken, biz yüzde 11 büyüdük. Sektörün üzerinde elde ettiğimiz büyüme kadar önemli bir başka nokta daha var. O da bir yandan sepet artışı sağlarken, diğer yandan birebir satışlarda artış elde etmiş olmamız. Yani yeni mağazaların getirdiği ilave büyümenin yanı sıra; aynı mağazada bir önceki döneme göre birebirde satışlarımızı artırdık” diyen Tort, yüzde 11’lik büyümede Migros hizmet farkının kaldıraç olduğunu ifade etti. 2011 yılında 150 Milyon TL’yi aşkın yatırım gerçekleştirdik. 2012 yılında da benzer yatırım hacmi devam edecek. 2012 yıl sonu cirolarının 6.4 milyar TL olmasını hedeflediklerini açıklayan Özgür Tort, ‘’Sadece Migros’ta ile çift haneli büyümeyi artıracağız’’ dedi.

“Her iş saatinde 2 yeni kişi işe alıyoruz, 2012’de haftada iki süpermarket açıp, ilave 4500 kişiyi işe alacağız’’


Migros’un Türkiye’de istihdamın gelişmesinde kilit role sahip müesseselerden biri olduğunu söyleyen Özgür Tort, yeni istihdam yaratmanın her zaman kendileri için öncelik oluşturduğunu belirtti. 2011 yılında 16.000 kişilik istihdama ulaştıklarını açıklayan Tort, 2012 yılında ilave 4500 istihdam yaratacaklarını söyledi. Halen yurtiçinde 68 ilde 720 mağaza ile yer aldıklarını vurgulayan Özgür Tort, 2012 yılında her hafta iki süpermarket açacaklarını, yurtdışında sektör lideri olarak Kazakistan’da ve Makedonya’da bulunduklarını belirtti. 2012’de haftada iki yeni mağaza açacaklarını açıklayan Özgür Tort, her iş saatinde 2 yeni kişiyi işe aldıklarını vurguladı.

‘’Migros gelişir, Türkiye gelişir… KOBİ’leri bir üst lige taşıyoruz”
Perakendede öncü adımları atarken Migros’un perakende ve ekonomiye çok şey kazandırdığını belirten Tort, “Türkiye’de organize perakendenin gelişmesinde öncü rol Migros’un olmuştur. Dün olduğu gibi bugün de kayıtlı ticaretin gelişmesine katkıda bulunmaktayız. Bir yandan 12 milyon haneye dokunabilirken diğer yandan tüm ticaretin kayıtlı olması için atılacak çok adım mevcut. Tüm organize rakiplerimizle birlikte henüz gıda perakendesinde organize oyuncuların toplam pazardaki payı sadece %29’dur. Ülke olarak gidilecek çok yol var” dedi. Sadece 2011’de işleme alınan tedarikçi faturası sayısının 6 milyon olduğunu, bunun da müşteriye verilen 224 milyon fişe dönüştüğünü açıklayan Tort, Migros’un 2011’de ödediği net KDV tutarının ise 222 milyon TL olduğunu söyledi. Migros’un sektörde ve Türkiye ekonomisinde yarattığı hareketliliği anlatan en iyi örneklerden birinin KOBİ düzeyindeki işletmelerle süregelen ilişkilerinin olduğuna dikkat çeken Tort, “Migros kurulduğu günden bu yana KOBİ’lerin ve ticaretin gelişimine destek vermiştir, vermeye de devam etmektedir. Bugüne kadar 100 KOBİ’yi ulusal firma haline getirdik. Halen 1500 KOBİ ile çalışıyoruz. 104 KOBİ özgün markalarımız için üretim yapıyor. KOBİ’leri bir üst lige taşıyoruz. Bütün bunlar şunu gösteriyor: Migros büyür, Türkiye büyür. Migros gelişir, Türkiye gelişir” dedi.