T.C TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHDİ EKER: “BAKANLIĞIMIZIN BAŞLATTIGI ‘İYİ TARIM UYGULAMALARI’NIN ÖZEL SEKTÖR İŞBİRLİĞİ İLE DESTEKLENMESİ, GELİŞİM SÜRECİNİ HIZLANDIRACAKTIR. BU, AYNI ZAMANDA 70 MİLYONU İLGİLENDİREN BİR SOSYAL SORUMLULUK PROJESİDİR”

MİGROS TİCARET YÖNETİM KURULU BAŞKANI BÜLEND ÖZAYDINLI: “TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI İYİ TARIM İÇİN BİZLERİ TEŞVİK ETTİ, BU TÜRKİYE İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR BAŞLANGIÇTIR. ÖNCÜ ROL ÜSTLENMEKTEN MEMNUNİYET DUYUYORUZ”



Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın başlattığı ‘İyi Tarım Ürünleri’ uygulamasıyla büyük bir işbirliğine imza atan Migros’ta tüm meyve ve sebzeler sertifikalı olarak satılmaya başlandı. Migroslar aracılığıyla tüketici ile buluşacak olan ‘İyi Tarım Ürünleri’ logolu meyve ve sebzelerle ilgili işbirliğinin detayları Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ve Migros Ticaret Yönetim Kurulu Başkanı Bülend Özaydınlı’nın katıldığı bir toplantı ile kamuoyuna duyuruldu. Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, ‘İyi Tarım uygulamaları’nın özel sektör işbirliği ile desteklenmesinin tarımdaki büyük gelişim sürecinin hızlanmasına ve genel faydanın üreticiden tüketiciye tüm Türkiye’ye ulaşmasına katkıda bulunacağına dikkat çekti. Migros Ticaret Yönetim Kurulu Başkanı Bülend Özaydınlı ise Tarım Bakanlığı’nın cesaretlendirmesi ve teşviki ile ‘İyi Tarım Uygulamaları’na destek verdiklerini belirterek, bu adımla Türkiye’de tarımın çağ atlayacağına inanarak bu yönde öncü rol almakta kararlı olduklarını söyledi.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile perakende sektörünün lider kuruluşu Migros, ‘İyi Tarım Uygulamaları’ için tarihi bir gelişime imza attılar. Tarım Bakanlığı’nın ‘İyi Tarım Uygulamaları (İTU)’ adı ile düzenlediği standartlara uygun üretim yapmayı seçen ve Migros ile anlaşan çiftçiler, bundan böyle ürettikleri yaş meyve sebzenin tamamını Migros’lara satacak.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın başlattığı ve yaş meyve sebzede AB standartlarını yakalayan ‘İyi Tarım Uygulamaları’ çalışmasında, tüketici için artık meyve sebze tamamen sağlıklı ve güvenilir oluyor. ’İyi Tarım, İyi Gelecek‘ sloganı ile yola çıkan Tarım Bakanlığı ve Migros Ticaret, Türk tüketicisinin en iyi tarım ürünlerini güvenle almaları için ülke çapında bir seferberlik başlattı. Bu seferberlik, hem gelecek nesillerin sağlıklı beslenmesi, hem de Türkiye’deki tarım arazilerinin daha verimli ve üretken olmasını hedefliyor.

Migros, 56 yıldır kalite sistemleri ile güvenilir gıda ve ürünler sunmak için kendi denetim mekanizmalarından geçirdiği sağlıklı gıdaları müşterilerine sunuyor. Bugüne kadar meyve sebzede pestisit analizleri, hormon analizleri, izlenebilir ürünler gibi pek çok uygulamayı ilk kez başlatan Migros, raflarındaki meyve sebzelerin tamamının İTU standartlarında üretilmesi kararı ile hem çiftçiyi hem dünya standartlarında tarımı hem de tüketicilerin sağlık önceliğini destekliyor. Tüketiciler bundan böyle Migros raflarında yer alan meyve sebzelerde, ‘İyi Tarım Ürünleri’ logosunu görerek en sağlıklı meyve sebzeyi satın alabilecekler.

İTU’lu çiftçi ile canlı bağlantı kuruldu
Konuyla ilgili işbirliğinin detayları Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ile Migros Ticaret Yönetim Kurulu Başkanı Bülend Özaydınlı’nın katıldığı bir basın toplantısı ile Kamuoyuna duyuruldu. İTU sistemine geçen, Antalyalı çiftçi Ramazan Balık ile canlı bağlantı kurulan toplantıda, Bakan Eker’in “Bakanlığımız iyi tarım uygulamalarına geçen çiftçilere destek veriyor. Bu konuda bilgin var mı?” sorusuna, Balık “Evet Sayın Bakanım, İl Müdürlüğü’ne gittik, müracaat ettik, geldiler, ürünü, toprağı, suyu incelediler, nasıl yetiştirmemiz gerektiğini tarif ettiler, tarlaya İTU sertifikasını, diplomayı verdiler. İl Müdürlüğü de dönüm başına destek vereceğini söyledi. Yeni kararla destek bedelleri artmış” şeklinde cevap verdi. İTU çerçevesinde ürettiğim ürünleri düzenli istikrarlı satacağım garantili bir kanal buldum, o da Migros dedi. Ramazan Balık, artık domatesi nasıl yetiştirdiklerinin ispatı ve kaydı olduğunu da belirterek, “İyi Tarım’ın ne demek olduğunu herkes öğrensin, iyi tarım ürünlerini güvenle ve afiyetle yesin”dedi.

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker: “Bakanlık olarak Türk çiftçisi ve tüketicisini en yüksek standartlara ulaştırma hedefi ile hareket ediyoruz”
‘İyi Tarım Uygulamaları’ çalışması ile Türk çiftçisinin ve tüketicisinin en yüksek standartlara kavuşması hedefiyle hareket ettiklerini söyleyen Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, “Bizim hedefimiz ve tüm çabamız Türkiye’nin tarım alanındaki müthiş potansiyelini en iyi şekilde değerlendirmek, bunun sonucunda da üretici ve tüketici için en yüksek faydayı sağlamak” dedi. ‘İyi Tarım Uygulamaları’ çerçevesinde gerekli tüm düzenlemeleri Bakanlık olarak gerçekleştirdiklerini, Türk tarımında artık büyük değişim ve gelişim sürecinin başladığını belirten Bakan Eker, “Bu çalışmaların özel sektör işbirliği ile desteklenmesi, gelişim sürecinin hızlanmasına ve genel faydanın üreticiden tüketiciye tüm Türkiye’ye ulaşmasına katkıda bulunacaktır” dedi.

Eker: “İyi Tarım Uygulamaları’nı yurt çapına yaymak, büyük bir çağdaşlaşma hamlesidir”
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın Türk çiftçisinin hem verimlilik hem de kalite odaklı üretim yaparak, dünya standartlarını yakalamasını hedeflediğini söyleyen Bakan Eker, “Bu hedef için ‘İyi Tarım Uygulamaları‘ ürünün güvenliği kadar üretim şartları, çiftçinin gelişimi gibi pek çok unsuru da içerip tamamen kayıtlı hale sokarken, Türk tarımının dünya ölçeğinde gelişmesini sağlayacak” dedi. “İyi Tarım Uygulamaları’nı ülke çapında standart hale getirmek bana göre en büyük çağdaşlaşma hamlesidir. Bunu yakalayınca, Türkiye daha yüksek standartlarda tarımsal ürünler satan bir ülke haline gelecek. Bu aynı zamanda ülkenin imajını da yükseltecek bir unsur olacak” diyen Bakan Eker, bu projenin toplumsal bilincin artırılması ve bir seferberliğe dönüşmesi için Bakanlık olarak tam destek verdiklerini ifade etti.

“Çiftçiye pazar garantisi ve kredi desteği sağlanıyor, çiftçi karlı çıkacak”
Çiftçilerin ‘İyi Tarım Uygulamaları’ sistemine geçmesi için pek çok neden olduğunu belirten Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, konunun her şeyden önce bir sosyal sorumluluk yönünün olduğuna dikkat çekti. “Bu aynı zamanda 70 milyonu ilgilendiren bir sosyal sorumluluk projesidir. İnsan neslinin sağlıklı bir şekilde devamı için bu gerekiyor. Üreten çiftçi de, tüketen vatandaş da, onların çocukları da ancak bu bilinçle hareket eder, bu bilinçle üretir ve tüketirse daha sağlıklı nesiller doğacak. Bir diğer nokta ise sürdürülebilir tarım için bu sisteminin gerekli şartları sağlıyor olması” diyen Bakan Eker, İyi Tarım Uygulamaları’na geçen bir çiftçinin elde edeceği avantajları şöyle sıraladı: “Çiftçi bu yöntemle zarar etmeyecek, aksine verimliliği artacak. Bu uygulama ile tarım bilimsel yöntemlerle yapıldığı için ihracat olanağı da artacak. Ayrıca çiftçimize dönüm başına teşvik veriyoruz, Ziraat Bankası aracılığıyla yüzde 60’a kadar indirimli kredi imkânı sağlanıyor. Dolayısıyla iyi tarım yapan çiftçiye hem pazar garantisi, hem teşvik, hem de kredi desteği verilmekte.”

Özaydınlı: “Bakanlık bizi cesaretlendirdi, öncü rol üstlenmekten mutluyuz”
Migros Ticaret Yönetim Kurulu Başkanı Bülend Özaydınlı, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’in direktifi ile başlayan İyi Tarım Uygulamaları’nın, Türk tarımına, çiftçisine ve tüketicisine yepyeni faydalar getireceğine inancını dile getirdi. “Üzerinde bir süredir çalışılan İyi Tarım Uygulamaları projesi meyvelerini verdi, denendi ve şimdi yaygın bir uygulama alanı buluyor. Tarım ve Köyişleri Bakanımız Sayın Mehdi Eker’in yönlendirmeleri ile yaşama geçirilen İTU, tüketicilerimiz ile buluşmaya başladı. Sayın Bakanımız ve Bakanlığımızın titiz çalışma ve yönlendirmeleri ile bu çalışma yaşama geçmiş bulunmaktadır” diyerek Bakan Mehdi Eker’e teşekkürlerini ileten Özaydınlı, şöyle devam etti: “Migros Grubu olarak, yenilikçi yapımız ile tüketici ve üretici için ortak fayda sağlayacak böyle bir çalışmanın içinde öncü rol üstlenmekten büyük memnuniyet duymaktayız.” Tüm Migros ve Macrocenter mağazalarında dökme ve paketli satılan sebze meyveyi İTU ile sertifikalandırılmış çiftçiden temin etme kararı aldıklarını açıklayan Özaydınlı, İTU ile sertifikalandırılmış çiftlerimizle yaptığımız anlaşmalarla reyonlarımızı İTU logolu ürünlerle doldurup, müşterilerimize sunuyoruz” dedi.

Özaydınlı: “Kuruluşumuzdan bu yana tarlayı bilen, çiftçiyi ve tarımı kucaklayan bir sistemimiz var”
Bundan 56 yıl önce kurulan Migros’un müşteriler tarafından ‘Dürüst Satıcı’ olarak anıldığını belirten Bülend Özaydınlı, “Ticaret sorumlulukla birlikte yürür. Tüketicinin verdiği mesajı satır aralarında görmek, bu mesajı üreticiye ileterek üretim standartlarını yukarıya çekmekte öncü rol almak sorumlu perakendecinin görevidir. Migros ilk kurulduğu günlerde, henüz perakendede mağaza bile yokken, kamyonlarla şehre belli standartlarda ve uygun fiyatla ürün taşıyarak işe başladı. Müşterimize belli standartlarda sebze meyve sunmak için ilk kez Türkiye’de taze ürünleri makineler ile paketlemeye başladık. Üreticiden henüz belli boylarda standartlaşmış ürün temin edilemediğinden, ürün boylaması Migros tarafından yapılarak müşterilere ulaştırıldı. Müşterilerin çeşit talebi arttıkça, Anadolu’yu karış karış dolaşıp o yıllardan başlayarak çiftçinin ayağına gittik. Çiftçinin tarlasında daha iyi verim daha iyi ürün için omuz omuza çalıştık” dedi. 1968 yılında Mersin, 1969 yılında İzmir, 1971 yılında Bursa’da ve 1975 yılında Antalya’da meyve sebze alım ve depolama tesislerini kurduklarını ifade eden Özaydınlı, şöyle devam etti: “Karar mercini, alım bürolarını, çiftçilerimizin tarlasına yaklaştırdık ki, birlikte daha verimli daha iyi meyve sebzeleri müşterimize ulaştıralım. Migros’un kuruluşundan bugüne tarlayı bilen, o zamandan beri çiftçilerle tanışan, tarımı kucaklayan bir sistemi var. O gün Migros’un irtibatta olduğu çiftçilerden birçoğunun ikinci kuşak temsilcileri de bugün Migros’la birlikte çalışıyor. Yıllar geçti, kalite birimimiz ilk kez Türkiye’de hormon analizi yapmaya, zirai ilaç kalıntısını ölçmeye başladı, mağazalarımızda 2007 yılında bazı ürün gruplarında izlenebilir tarımı başlattık. Amacımız çiftçinin alın terini boşa çıkarmadan, her zaman müşterimizin istediği kaliteli ve sağlıklı ürünleri onlara sunmak oldu. Bugün ise İyi Tarım Uygulamaları ile yine öncülük yapmanın mutluluğunu yaşıyoruz”

“Proje yaygınlaştıkça, çiftçinin yüksek standartı tabana yayılacak”
Bu başlangıcın Türkiye’nin en önemli sosyal sorumluluk projelerinden biri olduğuna dikkat çeken Özaydınlı, “Bu, herkesi ilgilendiren bir projedir. Çiftçinin çocuğu da, müşterimizin çocuğu da yoğunluklu olarak meyve sebze ile besleniyor. Yarın yetişecek nesillerin yediği meyve sebze de bu topraklarda, kendi sularımızla yetişecek. Gelişmiş ülkelerdeki gibi İTU sertifikası ile kayıt ve denetim altında, her özelliği bilimsel verilerle incelenebilir olan meyve sebze güvenli ve sağlıklı olacaktır” dedi. Özaydınlı, bu standartların çiftçinin gelişmiş standartları olduğunu belirterek, şöyle devam etti: “Türkiye’de de böyle pek çok çiftçi var, Bakanlığın açtığı bu yol şimdi bu standartları çoğunluğa taşıyacak. Tarım sektöründe çalışan 5 milyon kişinin sarf ettikleri emek, artık bilip bilmeden söylenenlerin, bir bozuk üretimin gölgesinde kırılgan kalmayacak. Refah geliştikçe, üretim alanlarının yakınında çevre dostu tarım sanayii de gelişecek, bu hamle sayesinde dünyaya daha hızlı bir şekilde açılma olanağı bulunulacak.”

“Türkiye’nin 71 ilinde ve yurtdışında 1.589 mağazamız var, alıcı durumuna gelmemiz üretici ve tüketiciye çok önemli katkı sağlayacak”
Türk perakende sektöründe en büyük meyve sebze satış hacmine sahip kanal olarak, yılda 270 bin ton yaş meyve sebzeyi Migros kalitesi ile tüketicilere ulaştırdıklarını belirten Migros Ticaret Yönetim Kurulu Başkanı Bülend Özaydınlı, “Türkiye’nin 71 ilinde ve yurtdışında 1.589 mağazamız var, alıcı durumuna gelmemizin projeye çok önemli katkı sağlayacağını düşünüyoruz” dedi. Verim artışı, teşvikler ve Migros Grubu’ndan başlayarak üretilen malın hazır pazar bulmasının ürünlerin fiyatlarına da olumlu yansıyacağını belirten Özaydınlı, şöyle devam etti: “Tarlada kalan mal sadece çiftçinin değil, tüm ülkenin zararıdır. Çiftçi bir kez zarara uğrarsa, öbür sene temkinli davranır; bu kez de talep karşılıksız kalır fiyatlar yükselir. Yüksek standartlar, düzenli üretim, güvenli tüketim pazarı geliştirecek ve fiyatları üreten, satan ve alan için uygun hale getirecektir.”

“Üretici sayısı arttıkça, uygulama tüm formatlarımıza yayılacak”
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın Türk tüketicisine dünya standartlarındaki tarım ürünlerini sunma iradesi ile Migros’un yenilikçi anlayışının bir araya gelmesiyle önemli bir gelişim hamlesi başladığını söyleyen Özaydınlı, “Yeni dönemde İyi Tarım Uygulamaları’na uygun üretim yapan yaklaşık 2 bin üreticiden alım yaparak, satın aldığımız meyve-sebzeyi ilk etapta Migros ve Macrocenter mağazalarından tüketicilerimize ulaştıracağız. İTU sertifikalı üretici sayısı arttıkça, tüm formatlarımızda bu ürünler yer alacak” dedi. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na ait İTU logosunun yüksek standartların ifadesi olduğunu söyleyen Özaydınlı, bu logonun gelişmiş ülkelerin standartında üretilip denetlenen ürünleri belirttiğine dikkat çekti. Özaydınlı, “Çiftçilerimizin sayısı, sözleşmelerimizin sayısı arttıkça tüm formatlarımızda sebze meyvenin tamamı İTU logolu olacak” dedi.

“Migros Grubu’nda her 5 kg’lık alışverişin 1 kg’ı taze meyve sebzeden oluşuyor”
70 milyonu aşkın nüfusuyla Türkiye’nin taze meyve-sebze üretim ve tüketiminde büyük bir pazar konumunda olduğunu vurgulayan Özaydınlı, meyve sebzenin binlerce ailenin mutfağında hemen her gün yer aldığını söyledi. “Biz bu beraberliğin sorumluluğunu taşıyoruz. Tarım Bakanlığımızın sertifikalandırdığı üreticilerimizin ürünlerini tüketicilerle buluşturma olanağı bulmaktan dolayı da büyük keyif alıyoruz.” diyen Özaydınlı, İTU sertifikasyonunun yakında üretici ve satıcı zincirinde daha geniş bir tabana yayılacağına inandığını ifade etti. “ Migros Grubu verilerine göre, her 5 kg’lık alışverişin ortalama 1 kg’ı taze meyve ve sebzeden oluşuyor” diyen Özaydınlı, İTU standartları ile böylesine büyük ve tüketiciyi doğrudan ilgilendiren bir alanın kayıtlı, denetimli ve tamamen güvenilir hale geleceğini söyledi.

İYİ TARIM UYGULAMALARI HAKKINDA…
Tarım Bakanlığı’nın ‘Güvenilir tarım, güvenilir gıda’ için başlattığı İyi Tarım Uygulamaları (İTU) sistemi; 1997 yılında Avrupa Birliği ülkelerinde EurepGap adı ile başlayan, ardından GlobalGap adını alan standartların Türkiye’ye uyarlanmasını kapsıyor. Sistem, tarım ürünlerinin en yüksek besin ve hijyenik değerde tüketiciye ulaşabilmesi için 236 farklı kriterin yerine getirilmesini öngörüyor. Buna göre; üretimin her aşaması kayıt altına alınırken, üreticinin tarlaya atılacak tohumun seçiminden toprakta üretimin yapılmasının çevreye olası etkisine, kullanılacak ilacın standardından tarlada çalışan işçilerin sağlığına kadar çok sayıda kritere uygun hareket etmesi temin ediliyor. Türk meyve sebze üreticisinin özellikle dış pazarlardaki gücünü artırmak için sistemi hayata geçiren Tarım Bakanlığı, sistemin yaygınlaşması için etkin çalışmalar yürütüyor.

• İyi Tarım Uygulaması‘ tamamen sağlıklı sebze meyve demek: İyi tarım, iyi gelecek
  Migros’un sadece İTU sertifikalı üreticiden ürün satın alma kararı ile birlikte yaklaşık 2 bin çiftçinin üretiminin tohumdan sofraya kadar tüm süreci kayıt altına alınıyor. Meyve sebzede ilaç kalıntısı, toprak ve su analizi gibi sorgu ve kayıtların zorunlu olduğu bir standart getiren ve denetleyen İTU, böylece denetimli ve kayıtlı üretimi sertifikalandırıyor. Sertifika sürecindeki rutin kontroller sayesinde meyve sebzede sağlık ve standartlara uygunsuzluk riski ortadan kalkacağı için, meyve sebze üreticilerinin ihracat potansiyelleri de artacak.
   
• Tarlaya toprak ve su analizi yapılıyor, işçi sağlığı kontrol altında tutuluyor
  Sadece Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından yetkilendirilen kuruluşların inceleyip sertifika verdiği üreticilerden meyve sebze satın alacak olan Migros’un tüketicilerine sunacağı ürünlerde sağlık açısından tüm denetimler yapılıyor. Ürünlerin üretiminde çalışan personel için de bir dizi prosedürün yerine getirilmesi gerekiyor. Sertifika sahibi üreticilerden çalıştırdıkları personelin tamamını kayıt altına almaları beklenirken, tümü zorunlu rutin sağlık muayenesinden geçiriliyor. Migros raflarına ürünlerini verecek olan üreticinin tarla ve tesisi ise rutin kontrollerden geçirilirken, tarlada çalışan tarım işçisinin sağlık kontrolleri de düzenli olarak gerçekleştiriliyor.
   
• Tarlada yapılan her işlem için çevre dostu güvencesi aranıyor
  Migros raflarına gelen İTU standartlı ürünlerin üretim aşamasında yapılacak her işlemin, çevreye olası zararı araştırılıyor ve çevreye zarar verebilecek uygulamanın önüne geçiliyor. Tarlalarda kullanılan tüm ambalaj ve kutular, atıklar, özel konteynerlarda toplanarak, etkin bir atık yönetimi sistemi ile değerlendiriliyor. Böylece toprağın verimi ve bereketi korunarak, gelecek nesiller için sağlıklı bir çevre sağlanıyor.
   
• Üreticiye verimlilik artışı ve teşvik ile çifte destek
  Üreticinin birim alandan en yüksek verim ve kaliteyi yakalayabilmesi için bir tarım danışmanı gözetiminde faaliyetlerini sürdürmesi öngörülüyor, ayrıca üretim öncesi toprak ve su analizleri yapılarak optimum verimi sağlayacak gübreleme ve sulama programı sağlanıyor. İTU sitemine dahil olan meyve sebze veya örtü altı üreticilere hükümetin alan bazlı hibe desteğinin yanında, Ziraat Bankası’ndan ve Tarım Kredi Kooperatifleri’nden düşük faizli ucuz kredi desteği de veriliyor.